İslâm Nişanını Terk Eden Heybetini de Kaybeder

Faydalı Bağlantılar

Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) Verilen Beş Haslet

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerîfinde: “Bana beş haslet verildi ki benden evvel hiçbir peygambere o hasletler verilmedi” buyurur. Bu beş şeyden birini şöyle beyan eder: “Bir aylık mesafeden (yani düşman daha o mesafedeyken) düşmanın benden korkması ile yardım olundum.” [1] Kâfirler Peygamber Efendimiz (s.a.v)’den nasıl korkarlarsa biz ümmetlerinden de öyle korkarlar.

İslâm Nişânını Terketmek Heybetin Gitmesine Sebeptir

İşte Rasûlüllah (s.a.v) haber verdi ki o korku kaldırılacak. Nasıl? İşte böyle. müslümanın üzerindeki İslâm nişanları (islâm’a ait semboller, kıyafetler, yaşayış şekli) gidince kâfirlere karşı olan heybeti (etkisi, saygınlığı, korkulan hâli) de gidecek. Demek ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) bugünü haber verdi.

Zira bugün kâfirlerin kalbinden bizim heybetimiz silinmiştir. Zira müslümanların birçoğu dış yönüyle tamamen kâfirlere benziyor. Öyle ki kâfir ile müslüman yan yana getirilse ayırt edilemiyor. Onların şekillerine girmekle kâfir olmuşlardır demiyoruz ama kimin kisvesine (kıyafetine, görünüşüne) bürünmüşler bir düşünsünler.

Derler ki: Nasıl oldu ise bir gün bir güvercin kiliseye girdi. Orada bulunan haçın üzerine kondu üzerine de pisledi. Papaz gelip bu hâli görünce güvercine: “Sen Hristiyan isen neden haça pisledin yok eğer müslüman isen kilisede işin ne?” dedi.

Çarşafın Kıymeti ve Bozulmaması Gereği

Haber aldığıma göre bazı hanımlar çarşafı iki parça etmişler. Bu işi düzeltelim. Çarşaf tek parça olacak, iki parça olmaz. Rahibeler öyle giyerler. Eğer öyle yapıyorsanız çarşafı terk ediyorsunuz demektir bunu böyle bilin.

Allah Teâlâ Bedir ashâbına (bedir savaşı’na katılan sahâbeler) yardım ettiği gibi bize de yardım etti. Ne zamanlardan geçtik. Kur’an okumak dahi yasaklanmıştı. Şimdi elhamdülillah serbest. Bu bizden değildir. Rabbimizin bize bir ikramıdır. Peki şimdi buna şükretmek gerekirken kalkıp rahibelerinki gibi çarşafı iki parça etmek olur mu?

Çarşaf çok kıymetlidir. Elimden gelse çarşaf giyene dünya dolusu altın veririm. Ona sahip çıkın. Aslı üzere kalsın, bozulmasın. Nimet verildiğinde “Yâ Rabbi! Ben bu nimete layık değilim, sen şükretmeyi nasip eyle” demeli. Cenâb-ı Hakk’a kafa kaldırmamalı.

Allah’ın Yardımı ve Şeriatın Yaşanması

Bu hafta dersimizin bu âyetlerinin okunması Çeçenistanlılar’ın harbi kazanacaklarına delâlet ediyor (işaret ediyor) inşallah. Yâ Erhame’r-Râhimîn! (Ey merhametlilerin en merhametlisi!) Çeçenistanlılar’ı ve kâfirlerin elinden çeken (eziyet gören) bütün müslümanları kazandır. (galip eyle!)

“…Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [2]

Peki Allah’a en çok kim yardım ediyor? Başta Peygamberler olmak üzere onların yolunda gidenler. Nitekim bir sonraki âyette buyruluyor:

“Onlar öyle kimselerdir ki şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a âittir.” [3]

Çeçenliler sarıklı, cübbeli, şalvarlı adamlar! Hiç şeriatı bozmamışlar. Onun için Allah onlara yardım edecek, Rusların kafasını kırdıracak inşâallah.

Çeçenistan Direnişi ve İlâhî Yardım

Mevlâ Teâlâ kâinâtı yaratmadan evvel karar verdi ki: “Onlar mutlaka yardım olunanlardır. Şüphesiz ordularımız galip gelicidir.” [4]

Kim derdi ki; 200 milyon Rus bir buçuk milyon müslümanla savaşır. Niçin onlara savaş açtılar? Çeçenlilere diyorlar ki: “Sizin şeriatı yaşamanızı istemiyoruz buna müsaade etmeyiz.” Sen etmiyorsun ama bizi yaradan Rabbimiz istiyor.

“Allah’a ve peygamberine düşman olanlar var ya işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah ‘Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz’ diye yazmıştır. Şüphe yok ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [5]

Kıyafetin Dindeki Yeri ve İbretlik Bir Olay

Ruslar Allah ve Rasûlü’ne baş düşmanlardır. Onlar insanların en aşağılarındandır. Türkiye’den Rusya’ya bir kaç imam gitti. Orada bir televizyon kanalı onlardan islam dini ile alakalı konuşma yapmalarını istedi. Onlar da gittiler. Televizyon kanalının sahibi bir İngiliz kadınmış. Onları görünce sormuş: “Siz kimsiniz?” Onlar; “Biz Türkiye’den din adamlarıyız” demişler. İngiliz kadın “Ama siz aynı bizim kıyafet üzeresiniz sizin dini bir kisveniz (kıyafetiniz) yok mu?” demiş, şaşırıp kalmış. Din adamları bu İngiliz kadının sözleri karşısında mahcup olmuşlar. Bu dünyadaki mahcubiyetleri. Eğer hallerini düzeltmezlerse asıl ahirette rezil olacaklar.

İslâmî Kıyafete Teşvik

Hanım kardeşlerim! Oğullarınızın, kocalarınızın, babalarınızın cübbe şalvar giymelerine, sarık sarmalarına teşvik edin. Bunlar İslâm kıyafetidir. Pantolon ve ceket, İslâmî kıyafet değildir.

Çeçenistanlılar küfür kıyafetini giyinmediler kâfirlerin şekline bürünmediler onun için iki yüz milyon Rus’a dikiliyorlar ölümden korkmuyorlar. Ruslar bir anda dünyayı yutar lakin onları yutamıyor, kalın geliyor onlara. Çünkü Çeçenlerin mânevî büyüklükleri var. [6]

Peygamber Efendimiz’e (s.a.v) Verilen Beş Haslet

Peygamber Efendimiz (s.a.v) bir hadis-i şerîfinde: “Bana beş haslet verildi ki benden evvel hiçbir peygambere o hasletler verilmedi” buyurur. Bu beş şeyden birini şöyle beyan eder: “Bir aylık mesafeden (yani düşman daha o mesafedeyken) düşmanın benden korkması ile yardım olundum.” [1] Kâfirler Peygamber Efendimiz (s.a.v)’den nasıl korkarlarsa biz ümmetlerinden de öyle korkarlar.

İslâm Nişânını Terketmek Heybetin Gitmesine Sebeptir

İşte Rasûlüllah (s.a.v) haber verdi ki o korku kaldırılacak. Nasıl? İşte böyle. müslümanın üzerindeki İslâm nişanları (islâm’a ait semboller, kıyafetler, yaşayış şekli) gidince kâfirlere karşı olan heybeti (etkisi, saygınlığı, korkulan hâli) de gidecek. Demek ki Peygamber Efendimiz (s.a.v) bugünü haber verdi.

Zira bugün kâfirlerin kalbinden bizim heybetimiz silinmiştir. Zira müslümanların birçoğu dış yönüyle tamamen kâfirlere benziyor. Öyle ki kâfir ile müslüman yan yana getirilse ayırt edilemiyor. Onların şekillerine girmekle kâfir olmuşlardır demiyoruz ama kimin kisvesine (kıyafetine, görünüşüne) bürünmüşler bir düşünsünler.

Derler ki: Nasıl oldu ise bir gün bir güvercin kiliseye girdi. Orada bulunan haçın üzerine kondu üzerine de pisledi. Papaz gelip bu hâli görünce güvercine: “Sen Hristiyan isen neden haça pisledin yok eğer müslüman isen kilisede işin ne?” dedi.

Çarşafın Kıymeti ve Bozulmaması Gereği

Haber aldığıma göre bazı hanımlar çarşafı iki parça etmişler. Bu işi düzeltelim. Çarşaf tek parça olacak, iki parça olmaz. Rahibeler öyle giyerler. Eğer öyle yapıyorsanız çarşafı terk ediyorsunuz demektir bunu böyle bilin.

Allah Teâlâ Bedir ashâbına (bedir savaşı’na katılan sahâbeler) yardım ettiği gibi bize de yardım etti. Ne zamanlardan geçtik. Kur’an okumak dahi yasaklanmıştı. Şimdi elhamdülillah serbest. Bu bizden değildir. Rabbimizin bize bir ikramıdır. Peki şimdi buna şükretmek gerekirken kalkıp rahibelerinki gibi çarşafı iki parça etmek olur mu?

Çarşaf çok kıymetlidir. Elimden gelse çarşaf giyene dünya dolusu altın veririm. Ona sahip çıkın. Aslı üzere kalsın, bozulmasın. Nimet verildiğinde “Yâ Rabbi! Ben bu nimete layık değilim, sen şükretmeyi nasip eyle” demeli. Cenâb-ı Hakk’a kafa kaldırmamalı.

Allah’ın Yardımı ve Şeriatın Yaşanması

Bu hafta dersimizin bu âyetlerinin okunması Çeçenistanlılar’ın harbi kazanacaklarına delâlet ediyor (işaret ediyor) inşallah. Yâ Erhame’r-Râhimîn! (Ey merhametlilerin en merhametlisi!) Çeçenistanlılar’ı ve kâfirlerin elinden çeken (eziyet gören) bütün müslümanları kazandır. (galip eyle!)

“…Şüphesiz ki Allah, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki Allah, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [2]

Peki Allah’a en çok kim yardım ediyor? Başta Peygamberler olmak üzere onların yolunda gidenler. Nitekim bir sonraki âyette buyruluyor:

“Onlar öyle kimselerdir ki şâyet kendilerine yeryüzünde imkân ve iktidar versek namazı dosdoğru kılar, zekâtı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a âittir.” [3]

Çeçenliler sarıklı, cübbeli, şalvarlı adamlar! Hiç şeriatı bozmamışlar. Onun için Allah onlara yardım edecek, Rusların kafasını kırdıracak inşâallah.

Çeçenistan Direnişi ve İlâhî Yardım

Mevlâ Teâlâ kâinâtı yaratmadan evvel karar verdi ki: “Onlar mutlaka yardım olunanlardır. Şüphesiz ordularımız galip gelicidir.” [4]

Kim derdi ki; 200 milyon Rus bir buçuk milyon müslümanla savaşır. Niçin onlara savaş açtılar? Çeçenlilere diyorlar ki: “Sizin şeriatı yaşamanızı istemiyoruz buna müsaade etmeyiz.” Sen etmiyorsun ama bizi yaradan Rabbimiz istiyor.

“Allah’a ve peygamberine düşman olanlar var ya işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah ‘Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz’ diye yazmıştır. Şüphe yok ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” [5]

Kıyafetin Dindeki Yeri ve İbretlik Bir Olay

Ruslar Allah ve Rasûlü’ne baş düşmanlardır. Onlar insanların en aşağılarındandır. Türkiye’den Rusya’ya bir kaç imam gitti. Orada bir televizyon kanalı onlardan islam dini ile alakalı konuşma yapmalarını istedi. Onlar da gittiler. Televizyon kanalının sahibi bir İngiliz kadınmış. Onları görünce sormuş: “Siz kimsiniz?” Onlar; “Biz Türkiye’den din adamlarıyız” demişler. İngiliz kadın “Ama siz aynı bizim kıyafet üzeresiniz sizin dini bir kisveniz (kıyafetiniz) yok mu?” demiş, şaşırıp kalmış. Din adamları bu İngiliz kadının sözleri karşısında mahcup olmuşlar. Bu dünyadaki mahcubiyetleri. Eğer hallerini düzeltmezlerse asıl ahirette rezil olacaklar.

İslâmî Kıyafete Teşvik

Hanım kardeşlerim! Oğullarınızın, kocalarınızın, babalarınızın cübbe şalvar giymelerine, sarık sarmalarına teşvik edin. Bunlar İslâm kıyafetidir. Pantolon ve ceket, İslâmî kıyafet değildir.

Çeçenistanlılar küfür kıyafetini giyinmediler kâfirlerin şekline bürünmediler onun için iki yüz milyon Rus’a dikiliyorlar ölümden korkmuyorlar. Ruslar bir anda dünyayı yutar lakin onları yutamıyor, kalın geliyor onlara. Çünkü Çeçenlerin mânevî büyüklükleri var. [6]

 


Dipnotlar

[1] Buhârî, Teyemmüm, 1
[2] Hac Sûresi 40. Ayet
[3] Hac Sûresi 41. Ayet
[4] Sâffât Sûresi 172-173. Ayetler
[5] Mücâdele Sûresi 20-21. Ayetler
[6] Şâmil Basayev gibi şeriatı yaşama ve yaşatma derdi olan mücâhidlerin döneminde yapılan sohbetten bir alıntıdır.

Kaynakça

1) Hazret-i Peygamber’in Düşmanlarının Bir Aylık Mesâfeden Korkması – ismailaga.org.tr Harici Link İkonu

* Bu sayfadaki içerik ilgili sayfadan yararlanılarak özgün şekilde düzenlenmiştir.

 


Dipnotlar

[1] Buhârî, Teyemmüm, 1
[2] Hac Sûresi 40. Ayet
[3] Hac Sûresi 41. Ayet
[4] Sâffât Sûresi 172-173. Ayetler
[5] Mücâdele Sûresi 20-21. Ayetler
[6] Şâmil Basayev gibi şeriatı yaşama ve yaşatma derdi olan mücâhidlerin döneminde yapılan sohbetten bir alıntıdır.

Kaynakça

1) Hazret-i Peygamber’in Düşmanlarının Bir Aylık Mesâfeden Korkması – ismailaga.org.tr Harici Link İkonu

* Bu sayfadaki içerik ilgili sayfadan yararlanılarak özgün şekilde düzenlenmiştir.