Mahmud Efendinin İlme Verdiği Değer ve Dinî İlimlerin Yayılmasındaki Hizmeti

Hayatından Dipnotlar

Mahmud Efendi Hazretleri’nin hayatında, şeyhi Ali Haydar Efendi Hazretleri ile tanışması bir dönüm noktası olmuş onun vefatının ardından ise irşad faaliyetlerinde yeni bir dönem başlamıştır. Hem zahirî ilimlerde hem de tasavvuf yolunda derinleşmiş olan Mahmud Efendi, İstanbul’daki İsmailağa Camii’nde imamlık yaparken aynı zamanda birçok talebeye İslami ilimler tahsil ettirmiş, emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker görevini aktif şekilde yürütmüştür.

Medrese Geleneğiyle Yoğrulmuş Bir Âlim

Daha çocuk yaşta hafızlık eğitimini tamamlayan Mahmud Efendi Hazretleri, klasik Osmanlı medrese usulüyle yetişmiş, genç yaşta icazet almıştır. Hem kendi memleketinde hem de İstanbul’da birçok imam, vaiz, müftü ve hafız onun ilminden istifade etmiştir. Şeyhi Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin “Kitaplarımı teslim edeceğim kişi budur” sözüyle manevî mirasını emanet ettiği Mahmud Efendi, bu sorumluluğu hayatı boyunca taşımış ve binlerce insanın hidayetine vesile olmuştur.

Zor Zamanlarda ki İlim ve İrşad Mücadelesi

Mahmud Efendi Hazretleri, Türkiye’de dinî eğitimin ağır baskılar altında olduğu bir dönemde irşad faaliyetlerini sürdürmüştür. Kur’an-ı Kerîm okumak, dinî ilimleri öğrenmek, sünnet-i seniyyeye uygun yaşamak gibi faaliyetler neredeyse yasak hâle gelmişti. Arapça ezanın yasaklandığı, sakallı ve çarşaflıların aşağılandığı bu zor dönemde Mahmud Efendi insanları ilme, amele ve ihlasa teşvik etmiş; camileri, tekkeleri ve medreseleri birer iman ve ilim merkezi hâline getirmiştir.

Binlerce Talebe Yetiştirmiş Bir Müceddid

Bu ağır şartlara rağmen Mahmud Efendi Hazretleri, kırk yılı aşkın sürede binlerce âlim on binlerce hafız milyonlarca sünnet ehli Müslüman yetiştirmiştir. Özellikle gençlerin sakal, sarık, şalvar, çarşaf gibi sünnete uygun kıyafetlerle yetişmesine, Kur’an ilimlerini tahsil etmelerine ve dinî şuurlarını kazanmalarına vesile olmuştur.

Her Mahalleye Bir Medrese Arzusu

Hayatı boyunca emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker yolunda mücadele eden Mahmud Efendi şehir şehir, köy köy dolaşarak insanlara hem zahirî hem de bâtınî ilimleri anlatmış, irşad faaliyetlerini aralıksız sürdürmüştür. Kendisine “Bir emriniz var mı?” diye soranlara şu meşhur sözünü sıkça tekrar etmiştir:

“Her mahalleye bir kız, bir erkek medresesi yapın.”

Talebeye ve İlime Verdiği Değer

Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilme olan sevgisi ve teşviki, onu tanıyan herkesin zihnine kazınmıştır. Talebelerine söylediği şu sözler, onun ilme verdiği değeri açıkça ortaya koymaktadır:

“Ey talebeler! Sizler kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutları, direksiz kubbenin direklerisiniz.”

“Ömrümden üç nefesim kalsa size ‘okuyun, okuyun, okuyun’ derim.”

“Sizin yerinizde olsam bu sabah kahvaltı yapmadan ilme başlardım.”

Mahmud Efendi Hazretleri’nin hayatında, şeyhi Ali Haydar Efendi Hazretleri ile tanışması bir dönüm noktası olmuş onun vefatının ardından ise irşad faaliyetlerinde yeni bir dönem başlamıştır. Hem zahirî ilimlerde hem de tasavvuf yolunda derinleşmiş olan Mahmud Efendi, İstanbul’daki İsmailağa Camii’nde imamlık yaparken aynı zamanda birçok talebeye İslami ilimler tahsil ettirmiş, emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker görevini aktif şekilde yürütmüştür.

Medrese Geleneğiyle Yoğrulmuş Bir Âlim

Daha çocuk yaşta hafızlık eğitimini tamamlayan Mahmud Efendi Hazretleri, klasik Osmanlı medrese usulüyle yetişmiş, genç yaşta icazet almıştır. Hem kendi memleketinde hem de İstanbul’da birçok imam, vaiz, müftü ve hafız onun ilminden istifade etmiştir. Şeyhi Ali Haydar Efendi Hazretleri’nin “Kitaplarımı teslim edeceğim kişi budur” sözüyle manevî mirasını emanet ettiği Mahmud Efendi, bu sorumluluğu hayatı boyunca taşımış ve binlerce insanın hidayetine vesile olmuştur.

Zor Zamanlarda ki İlim ve İrşad Mücadelesi

Mahmud Efendi Hazretleri, Türkiye’de dinî eğitimin ağır baskılar altında olduğu bir dönemde irşad faaliyetlerini sürdürmüştür. Kur’an-ı Kerîm okumak, dinî ilimleri öğrenmek, sünnet-i seniyyeye uygun yaşamak gibi faaliyetler neredeyse yasak hâle gelmişti. Arapça ezanın yasaklandığı, sakallı ve çarşaflıların aşağılandığı bu zor dönemde Mahmud Efendi insanları ilme, amele ve ihlasa teşvik etmiş; camileri, tekkeleri ve medreseleri birer iman ve ilim merkezi hâline getirmiştir.

Binlerce Talebe Yetiştirmiş Bir Müceddid

Bu ağır şartlara rağmen Mahmud Efendi Hazretleri, kırk yılı aşkın sürede binlerce âlim on binlerce hafız milyonlarca sünnet ehli Müslüman yetiştirmiştir. Özellikle gençlerin sakal, sarık, şalvar, çarşaf gibi sünnete uygun kıyafetlerle yetişmesine, Kur’an ilimlerini tahsil etmelerine ve dinî şuurlarını kazanmalarına vesile olmuştur.

Her Mahalleye Bir Medrese Arzusu

Hayatı boyunca emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker yolunda mücadele eden Mahmud Efendi şehir şehir, köy köy dolaşarak insanlara hem zahirî hem de bâtınî ilimleri anlatmış, irşad faaliyetlerini aralıksız sürdürmüştür. Kendisine “Bir emriniz var mı?” diye soranlara şu meşhur sözünü sıkça tekrar etmiştir:

“Her mahalleye bir kız, bir erkek medresesi yapın.”

Talebeye ve İlime Verdiği Değer

Mahmud Efendi Hazretleri’nin ilme olan sevgisi ve teşviki, onu tanıyan herkesin zihnine kazınmıştır. Talebelerine söylediği şu sözler, onun ilme verdiği değeri açıkça ortaya koymaktadır:

“Ey talebeler! Sizler kurumuş toprakların yağmur yüklü bulutları, direksiz kubbenin direklerisiniz.”

“Ömrümden üç nefesim kalsa size ‘okuyun, okuyun, okuyun’ derim.”

“Sizin yerinizde olsam bu sabah kahvaltı yapmadan ilme başlardım.”

 


Hayatından Dipnotlar

Bir önceki bölümde Mahmud Efendi Hazretlerinin şeyhi Ali Haydar Efendi ile tanışma süreci ve bu tanışmanın hayatındaki etkileri ele alınmıştır.
Bir sonraki bölümde ise Mahmud Efendi Hazretleri’nin nafile ibadetlere ve sünnetlere olan bağlılığı, İslam’ı yaşama şekliyle insanlara örnek oluşu ve cemaatine doğru İslam anlayışını aşılayarak sünnetin yeniden ihyasına katkı sağladığı anlatılmaktadır.

⬅️

➡️

 


Hayatından Dipnotlar

Bir önceki bölümde Mahmud Efendi Hazretlerinin şeyhi Ali Haydar Efendi ile tanışma süreci ve bu tanışmanın hayatındaki etkileri ele alınmıştır.
Bir sonraki bölümde ise Mahmud Efendi Hazretleri’nin nafile ibadetlere ve sünnetlere olan bağlılığı, İslam’ı yaşama şekliyle insanlara örnek oluşu ve cemaatine doğru İslam anlayışını aşılayarak sünnetin yeniden ihyasına katkı sağladığı anlatılmaktadır.

⬅️

➡️